Gerçek Müfettiş Hound (The Real Inspector Hound)

İki tiyatro eleştirmeninin gerçek ile kurgu arasındaki duvarları kırması sonucunda tiyatro-sahne-izleyici arasındaki ayrım da yok olur. Kıskançlıkları ve arzuları onları izledikleri oyunun içine çeker. Artık hayallerini gerçekleştirebilecekleri yerdedirler. Önce farkedilmeyen ceset, sonra radyo anonsları ve cinayet? Peki katil kim? Yaşamımızdaki basmakalıp cümleleri, kimlikleri ve rolleri bırakıp kendimizi oyun içinde oyun öğesi, melodram, parodi ve modern […]
Gelinlik Kız (La jeune fille à marier)
EUGÈNE IONESCO kendini şöyle anlatır: “Ben varlığa bir türlü alışamadım – dünyanın varlığına, ya da öbür şeylerin varlığına…kendi varlığıma da alışamadım. İçini, özünü boşaltmakta olan biçimlerle karşılaşıyorum durmadan; gerçek gerçek değil; sözcükler yalnızca anlamsız sesler; evler, gök hiçliğin dış görünüşü…Kendimi gözden geçiriyorum, anlaşılmaz, nedeni bilinmez bir acıya gömülmüşüm, adı konmamış üzüntüler, gereksiz pişmanlıklar içinde boğuluyorum, […]
Önder (Le Maître)
EUGÈNE IONESCO kendini şöyle anlatır: “Ben varlığa bir türlü alışamadım – dünyanın varlığına, ya da öbür şeylerin varlığına…kendi varlığıma da alışamadım. İçini, özünü boşaltmakta olan biçimlerle karşılaşıyorum durmadan; gerçek gerçek değil; sözcükler yalnızca anlamsız sesler; evler, gök hiçliğin dış görünüşü…Kendimi gözden geçiriyorum, anlaşılmaz, nedeni bilinmez bir acıya gömülmüşüm, adı konmamış üzüntüler, gereksiz pişmanlıklar içinde boğuluyorum, […]