Arthur Miller Cadı Kazanı adlı oyununda tarihsel bir olayı ele almıştır. Olay şöyledir: 1692 yılında Salem’de bir cadı kıyımı olmuş, kasabanın ileri gelenlerinden birkaç kişi cadı oldukları iddiasıyla asılmışlardır. Miller bu konuyu ele aldığı zaman dolaylı olarak çağının politik olayına değindiği düşünülmüş, Cadı Kazanı McCarthyciliğin eleştirisi olarak değerlendirilmiştir. Ne var ki yazar oyununun yalnızca politik bir bildiri sayılmasına karşı çıkmıştır. Salem olaylarında da, McCarthy soruşturmalarında da daha derin bir gerçeği gözlemlediğini belirtir. Bu gerçek insanın günlük eylemiyle kendini değerlendirirken kullandığı ölçülerin farklı oluşudur. Vicdan insanın organik bir parçası olarak günlük yaşamda geçerli olan değerlere karşı çıkar. Kişiyi kendi aleyhine de olsa dürüst olmaya çağırır. Kişi dürüst olabilmek için, insanlık onurunu koruyabilmek için ölümü göze alır. Oysa insanı, görünen işleriyle ve yüzeysel olarak değerlendiren çevresi onun vicdani gerçeğini, kendine ve çevresine karşı taşıdığı sorumluluk duygusunu doğru değerlendiremez.
Cadı Kazanı’nda kişinin vicdan hesaplaşması ve kendine biçtiği değer üzerinde durulmuştur. Yazar insana olan inancını belirtmiştir. Aynı zamanda toplumda suçluluk duygusu yaratılması, insanların içine korku salınarak sağlıklı düşünmelerinin engellenmesi de ele alınmıştır. Böyle suçlama dönemlerinde insanlar kolayca güdülebilmektedir. Miller’ın Salem olaylarında da, McCarthy döneminde de toplumda gözlemlediği bu olgudur.
Arthur Miller, McCarthy döneminde tanık olduklarını şöyle anlatır: “Tüm ülke daha dün doğmuş gibiydi. Birkaç yıl önce kimsenin değil unutmak, değiştirilebileceğine bile inanmadığı en asal nezaket kuralları unutulmuştu. Yıllardır tanıdığım insanlar selam bile vermeden yanımdan geçtiler. Şaşırmıştım. Çünkü bu insanlardaki büyük korku bilerek planlanmış, bilinçle yürürlüğe konmuştu. Fakat insanlar yalnızca korkuyu biliyorlardı. Bu kadar içsel ve öznel bir duygunun bu kadar dıştan yaratılmış olması bir mucize gibi geliyordu. Cadı Kazanı’nın her satırının altında bu yatar.”
Kadro
Yazan : Arthur MILLER
Çevirenler : Sabahattin EYÜBOĞLU – Vedat GÜNYOL
Yönetenler : H. Can UTKU – Umut Can CANO
Yönetmen Yardımcıları : Aycan UYGUN – Gülçin KAYA
Dekor-Kostüm : Şilen TÜRKER
Işık – Efekt : Gamze SAVAŞ – Zeynep Seda AKSOY
Afiş – Broşür Tasarım : Artun Özsemerciyan
Oynayanlar :Anıl YAKIN – Artun Özsemerciyan – Ayder GÜLTEN – Aycan UYGUN – Cihan KILIÇ – Çağrı GÜNEYSU – Elnur MECİDLİ – Enis AKTAN – Fırat AKYOL – Gamze SAVAŞ – Gülçin KAYA – Ilgın Eskikurt – Mine AYKUTLUĞ – Müge ERDOĞMUŞ – Neslihan Aker – Nezih AKÇİMEN – Özge ÖZDEMİR – Öznur ÖZÇELİK – Pelin DOĞRU – Rengin BURHANOĞLU – Tonguç DİKME – Tuğçe OKLAY – Türkan KAYAALP – Ünal DOĞAN – Umut Can CANO – Zeynep Seda AKSOY