Yaşasın Kavuniçi

Kavuniçi yle başlıyoruz biz değişime ; neden kazayağı değil, devetüyü değil de kavuniçi bilmeden.. Dışarda bir yerlerde “bir şeyler” oluyor, “bir şeyler” değişiyor. İçeride ise kavuniçiyle yaşıyoruz biz değişimi. Ona öyle anlamlar yüklüyoruz ki değişiveriyor hiç bir suçu yokken, “renk”liğini unutturuyoruz ona. Nasıl mı? Hislerimizi pek değil de, “antenlerimiz”i çalıştırmayı tercih ediyoruz. Farketmemeye çalışarak ne […]